22 Haziran 2014 Pazar

Kuşadası - Davutlar

Ben İzmirliyim. Her ne kadar bütün yazlarım tatil beldelerinde geçmese de, Akdeniz ile Ege kıyılarındaki tatil anlayışını kıyaslayacak kadar tatil beldesi gezip gördüğüme inanıyorum. 5 yıldızlı tam pansiyon çok zengin ve şatafatlı ve resmen halkın alanı olan kumsalı işgal eden büyük otellerin olduğu Akdeniz tatil beldelerinin (bunun çok az istisnası Kaş, Kalkan ve Olympos sanırım ki buralar da sit alanı olduğu için dokunulamıyor) aksine, Ege kasabaları (İzmir, Aydın ve Muğla) daha sıcaktır, daha yazlıkçıdır, daha orta halli ailelerin gittiği yerlerdir. Ege’de kumsallar alabildiğine uzundur, genelde falezler yoktu ve denizle iç içesinizdir. Çoğunlukla kumu vardır ve çakılı yoktur. O bunaltıcı sıcakta kumda yanıp denize atladığınızda suyu abdest suyu gibi değil soğuktur ve farkı görürsünüz, serinlersiniz. Güneş tam da denizden batar, öyle sağdan soldan batmaz. Mehtabı güzeldir, havası bunaltıcı değil görece serindir ve daha bakirdir. Tabi ki güney tatil beldeleri de güzel fakat benim tercihim ve kalbim Ege’de, ki o kadar da olsun memleketim en nihayetinde…

Ege'de Gün Batımı 

Liman 

Bisiklet Yolumuz


Haziran ayında İsot’un ailesinin de yazlığı bulunduğu Davutlar Tatil Beldesi’ne yolumuz düştü. Fotoğraflarıma baktığımda, aslında bu ziyaretin aile ziyareti olduğunu anlıyorum çünkü manzara fotoğraflarından ziyade ailenin fotoğrafları var. Ama yine de Kuşadası ve Davutlar’a değinmem gerektiğini düşündüm. Davutlar, genelde benim site imparatorluğu dediğim bir yer, herkesin sitede bir evi var. İsotumun evi de sahile çok yakın bu sitelerden birinde… Özellikle sabah kahvaltıdan önce ve akşama doğru sahilin keyfini çıkarmak için çok uygun… Hele bir de bizim gibi bisikletleriniz varsa çok daha eğlenceli oluyor burası. Biz de kaldığımız süre boyunca bisikletlerle sahilde dolaştık. Gün batımı eşliğinde bira ve midye dolmalarımızı (bu da Akdeniz’de pek yok) afiyetle yedik içtik… Bisikletlerimizle bütün sahil şeridini kumsalın hemen yanından bisiklet yolundan turladık.

Bisikletlerimiz :)

Gün Batımı, İsotum, Bisikletlerimiz, Biralarımız ve Midye Dolmalarımız :)




Bir gün de Güzelçamlı Milli Parkı’nda ailecek deniz keyfi ve piknik yaptık. Güzelçamlı Milli Parkı bütün milli parklar gibi korumaya alınmış bir yer ve 4-5 tane güzel kumsalı bulunuyor. Su alabildiğine berrak, ağustos böceklerinin ezgisi ile orman hemen dibinizde, yani güneşten kavrulma riskiniz yok denecek kadar az. En güzel kumsalın da en sondaki kumsal olduğu söylenince biz de hamağımızı ve piknik masamızı oraya kurduk. Yeşil ile mavi gerçekten burada buluşuyor, kumsalı çakıllı olsa da güzel bir yer… Yalnız buradayken sürü halinde, maaile dolaşan yaban domuzlarına dikkat edin, piknik alanına kadar inebiliyorlar ve yemeğinize ortak olabiliyorlar… Ki sağolsunlar bizi de düşünmüşler masamızı ziyaret etmeyi eksik etmediler ev sahipleri olarak :).


Güzelçamlı İsotum ve Yeğenimiz Poyraz Ali :)





Güzelçamlı ve Yaban Domuzları
Son olarak Davutlara gelip de çöp şiş yemeden gitmek olmaz. Size tavsiye ederim ama ailecek biz yiyemedik, küçükken bir iki sefer gitmiştim ve çok ama çok lezzetli olduğunu hatırlıyorum… Yalnız bizim için Emine Hatun'un meze ve bahçeden taze koparılmış otlarla hazırladığı salataları ile Hadi Amca’mın mangalları daha ağır bastı :). Bir dahaki sefere :)…