2014 yılında İsotumla beraber yurtdışı seyahati yapmadım diye hayıflanırken
yeni yıla 3 hafta kala ani bir kararla ucuz uçak bileti ayarlayıp, izinlerimizi
alıp Moskova’ya gitmek için hazırlıklara başladık. Böylece İsotum benim bir
nevi gazımı aldı ve dırdırımdan kurtuldu :).
Rusya’yı seçmemizin göz ardı edilemeyecek birkaç nedeni vardı tabiî ki.
Vize istemeyen ülkeler arasında olması, Antalya’da çok sayıda Rus vatandaşının
bulunması nedeniyle charter uçuşlar bulunması. Bu vizesiz ve ucuz uçuşların
olduğu ülkeler arasında Hristiyan bir ülke olması nedeniyle Noel heyecanını ve
tatilini ülkenin her köşe bucağında hissetmeniz. Bunun haricinde açıkçası
gitmeden beni korkutan tek bir şey vardı o da kemiklerinizi sızlatan soğuk ki
tahminimde yine yanlış çıkmadım. Ama soğuk bizi yine durduramadı ve ortalam
8-10 saat dışarıda gezdik dolaştık. Bütün şehrin turistik yerlerini gezdik ve
Rus kültürünü özümsedik. Rus halkının özelliklerine ise sırası geldiğinde
değinicem.
Metrojet firmasıyla pazartesi sabahı erken saatlerde uçuşumuz için Antalya
havalimanındaydık. Bütün işlemleri tamamladıktan sonra bekleme salonuna
geçtiğimizde fark ettik ki, uçak resmen bize kapatılmış.. Şöyle ki koskoca
uçakta sadece 26 yolcu bulunuyordu ve bunlardan sadece dört kişi Türk idi. Daha
uçakta Kiril alfabesi, Rus dili ve hosteslerin dahi ısrar ve inatla Rusça
konuşmak istemesinden bu ülkede zorlanacağımızı anlamıştık. Düşünün hostesler
dahi İngilizce konuşmuyordu. Bu arada biz charter bir şey ikram etmezler derken, bizi şaşırttılar. Uçak
Rusya’ya indiğinde kapıya yanaşmadı ve bizi Domededova havalimanında binadan
çok uzak bir yerde bıraktı. Daha kapıdan iner inmez yüzünüzü jilet gibi kesen
ve ciğerlerinize dolmasıyla öksürmeye neden olan bir soğuk hava bizi karşıladı.
Otobüsteyken etraftaki uçakların bakım hizmetlerinde soğuktan donmasınlar diye
alkol ile yıkandığını ilk defa gördüm. Binaya girer girmez pasaport kontrole
alındık. PASAPORT KONTROLDE SİZE İSMİNİZİN KİRİL ALFABESİ İLE YAZILMIŞ GÖÇMEN BELGESİ
verdiler, siz de almayı unutmayasınız diye yazıyorum. Pasaporttan çıktıktan
sonra Aeroexpress adı verilen trenle (doğrudan havalimanından şehir merkezine
giden) şehir merkezine vardık.
Hissedilen -26 ve nehir bile donmuş!! |
Otelimiz Ibis Otel idi ve kişi başı 60 tl ile konakladık ve en güzeli tren
istasyonuna çok yakın bir yerdeydi. Ibis kalitesi her yerde standart olduğu
için ve bir sürprizle karşılaşmamak için tercih etmiştik. DİKKAT EDİN KAHVALTI
YOK ve TERLİK vermiyorlar. Otele giriş yaptıktan sonra eşyalarımızı bırakıp
biraz dinlenip, dışarı çıktık. Bir kere güneş batmıştı ki zaten kış aylarında
güneşin ulaştığı en tepe nokta da 45 derecelik bir açıda olduğu için pek bir
şey fark etmez demiştik ama YANILMIŞIZ :). HAVA SIFIRIN ALTINDA 17 DERECE VE
HİSSEDİLEN İSE SIFIRIN ALTINDA 26!!! O yüzden size tavsiyem kalın kalın
giyinin, çok iyi ayakkabılar seçin, kaşkol, eldiven, bere hepsini
kullanacaksınız… hatta artistlik yapmayın içlik de alın. Biz kayak sırasında
kullandığımız içliklerimizi zaten giymiştik. Yani bize biraz şok olmadı desek
yalan olur, çünkü Antalya’da 15 derecelik Aralık ayı havasını bırakıp -26
dereceye maruz kalmak 40 derecelik bir farkla bizde şok yarattı açıkçası.
Otelin hemen çıkışında bir süpermarket gördük ve 24 saat açık olan bir
market. Avrupa’da böyle bir şeye hiç rastlamamıştım, fakat Amerika’da 7/24 açık
yerler vardı. 90’lara kadar 70 yıl boyunca
Komunist ideolojiyi yaşamış ve yaşatmış bir ülkenin bu kadar hızlı
dönüşümü beni şaşırtmıştı. Markete tabiî ki girdik. Yabancı ülkelerdeki
marketler benim özellikle ilgimi çekiyor. En küçük marketlerde bile içki
reyonunun hatrı sayılır yer kaplaması, tatlıların çok çeşitli oluşu, kurutulmuş
et ve balık ürünleri ilke ilgimi çekenler arasındaydı.
GUM AVM ve önü |
Burdan ilk günün sonunda bir Kızıl Meydanı bulmamız gerekiyordu. Moskova nehri
üzerinden geçip Kızıl Meydana vardık. Nedense ben Aziz Vasili Katedrali’nin tam
meydanın ortasında olacağını düşünmüştüm ama öyle değildi. Sanırım Katedral
Moskova’nın simgesi olduğu için böyle hayal etmiştim. Kızıl Meydan’da GUM
alışveriş merkezi tam merkezde yer alıyor, onun karşısında Kremlin, sol
yanınızda Ulusal Tarih Müzesi ve sağ yanınızda ise Aziz Vasili Katedrali
duruyor. Noel tatili olduğu için şehrin tam göbeğinde, GUM AVM’nin önünde
kocaman bir buz pisti ve etrafında Christmas’a özel ahşap büfelerden oluşan
Pazar kurulmuştu. Bütün ağaçlar Noel ışıkları ile donatılmış ve buz heykeller
de etrafına serpiştirilmişti.
Noel Ağacı Topu |
Ve topun içindeyiz :) |
Moskova’da
Noel tatiline özel bu pazarlar Masallar Diyarı temasıyla süslenmiş ve bütün şehir
sokaklarına kurulmuştu. Baştan sona gezmek isteseniz bütün gününüzü alabilecek
bu açık pazar alanlarında (yaklaşık 30 farklı alanda 1001 gece masallarından
pinokyoya kadar farklı temalarda) hediyelik eşya ve atıştırmalık yiyecekler
bulabilirsiniz. Biz zaten geç olması ve yorgun olmamız nedeniyle GUM’u bir
kısaca dolaştık. Bol bol fotolarımızı çektik. Ordan Teremok (Tepemok olarak
yazılıyor) adındaki geleneksel Rus yemeklerini uygun fiyatlarla satan
restoranda akşam yemeğimizi yedik. Size tavsiyem, öğünlerinizde çorbayı
bulundurmanız. Hem sıcak hem de gün boyunca kaybettiğiniz sıvı ihtiyacını
karşılıyorsunuz. Restoranda tek fark ettiğimiz yemek her şeyin krepini
yapmaları, tatlı tuzlu her türlüsünü bulabilirsiniz. Yanına da bir Borsch
çorbası alırsanız menünüz tamamlanır. Bayıla bayıla yemeyeceksiniz ama sizi
doyurur. Bir de hiçbir restoranda İngilizce menü bulamayacaksınız o yüzden
kasadan İngilizce menüyü isteyin A4 kağıdında menüyü yazmışlar. Ordan
seçebilirsiniz. İlk günümüz neredeyse sona ermekteydi. Yemekten sonra biraz
moralim yerine gelmişti. Otele dönüş yolunda bir de kahve ile tatlılarımızı
yedik. Çok bilinen ve her yerde olan bir kafe olmasına rağmen ismini
hatırlamıyorum ama menü güzeldi.
Masallar Diyarı Christmas Market Haritası |
Gün sonunda elimizde her ülkeden para kaldı :) |
- Kısa yurtdışı seyahatleriniz sırasında buna bir daha döneriz, buraya sonra uğrarız gibi düşüncelerde bulunmayın. DÖNEMİYORSUNUZ!
- Alışverişinizi son güne bırakmayın! Aklınızda kalıp da alamadığınız birçok şey oluyor.
- Noel tatilinde çoğunluğu Hristiyan bir ülkede tatile gidiyorsanız 31-1-2 Ocak tarihleri resmi tarih olduğundan o zamana sadece dış mekan gezilerini bırakın ve yanınızda yeterli miktarda o ülkenin dövizini bulundurun.
- Rusya’ya indiğinizde pasaport kontrol sırasında göçmen kartınız almayı unutmayın. Kartınızı pasaportunuzla birlikte her zaman yanınızda bulundurun.
- Rusya’da tek bir İngilizce yer-yön bilgisi bulamayacaksınız. Bu yüzden kendinizi buna hazırlayın.
- Moskova metro haritasını Kiril ve İngilizce olarak telefonunuza indirin. Mümkünse sık kullanılan sözcükler ile ilgili bir uygulama edinin.
- Moskova’da kesinlikle taksi kullanmayın, biz kullanmadık. Çok pahalı imiş. Metro ile heryere gidebiliyorsunuz. İnanılmaz sistematik bir metro ağı var ve 1-2 dakikada bir metro geçiyor.
- Moskova’nın Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden biri olduğunu unutmayın. Özellikle dışarıda yemek yediğimiz için biz en uygun olanlarını seçmemize rağmen günlük 200-250 tl ayırdık.
- Moskovalılar soğuk ve kaba insanlar, en turistik yerlerde bile tek bir kelime İngilizce bilmeyen çalışanlar bulunuyor. Unutmayın ve moralinizi bozmayın.
- Kış aylarında gittiyseniz ve çok üşürseniz Metro turu yapın. Oturun, dinlenin ve ısının. Metro için tekli bilet yerine çoklu bilet alın.
- Noel tatilinde çoğu müze ücretsiz. Fakat uzun kuyruklara hazırlıklı olun.
- Çok geniş yollarda (6 gidiş-6 dönüş gibi) sakın ola karşıdan karşıya geçmeyi denemeyin. Mutlaka bir yerlerde altgeçit vardır oralardan gidin.