Bundan önce de oldukça mütevazi
sayıda ülke, şehir ve tatil yeri gördüm. Amma velâkin bunlar hep anılarda,
fotoğraflarda ve biriktirdiğim saçma, ufak tefek ama benim için anlamlı
hatıralıklarda kaldı. Sonra bir gün kendimi seyahat bloglarını karıştırırken
buldum. Hem sayfalarda geziniyordum hem de kendi kendime “neden ben böyle bir
işe girişmedim” diye soruyordum. Belki de kalemimin güçlü
olmamasından çekiniyordum belki de beğenilmeme fobisi beni alıkoymuştu. Ama
“artık zamanıdır”, “oldum ben”, “erdim” dedim. Vakit o vakittir dedim kısacası…
Benim her şeyi bütün
ayrıntılarıyla anlatma gibi bir niyetim yok tabiî ki.. Ama herkesin göremediği
küçük ayrıntılar seyahat ederken beni cezbeder. Sanırım bu blog da o detaylarla
dolu olacak.
Beni motive eden tek şeyin gezmek olduğunu fark etmem uzun
sürdü. Fakat günlerce gideceğimiz göreceğimiz yerleri planlamak kadar keyiflisi
yoktu, bu yüzden göçebe ruhlu olduğuma karar verdim.
Peki planlamanın dezavantajları
yok mu?? tabii ki var!!! Öncelikle beklentiniz yükseliyor böyle olunca da gittiğiniz
yer sizi tatmin edemeyebiliyor. Fakat çalışan insanlar olarak kısıtlı zamanda
seyahat fırsatlarımız ya da kaçamaklarımız olduğu için planlama size daha
mantıklı gelebiliyor. Bunu da bertaraf etmenin yolu, giderken ve gelirken yol
üstünde küçük kaçamaklar yapmak…
Bir de bizim (ben ve İsotum) için seyahatin en heyecan verici tarafı plan yapmak, hayal kurmak ve en önemlisi yollarda olmak.
Bir de bizim (ben ve İsotum) için seyahatin en heyecan verici tarafı plan yapmak, hayal kurmak ve en önemlisi yollarda olmak.
Yolda olmak vazgeçilmez bir
keyif bizim için, beraber bir şeyler yapabilmek, yeni yerleri beraber keşfetmek
insanı resmen gençleştiriyor. Yaşadığımızı hissetmek için yollarda olmak, gezip
görmek ve biraz da macerayı sevmek, adrenalini arttırmak gerekiyor ikimiz için
de.
Bir de gideceğimiz yerin turistik makyajlı ve alacalı
bulacalı hayatı yerine yerelin özellikleri önemli bizim için. Son olarak bir
yere oturup ya da konuşlanıp insanları gözlemlemek, neler yapıyorlar, nasıl
davranıyorlar, tatil onları nasıl bir haleti ruhiyeye büründürüyor diye
incelemek de bana haz veriyor ve mazur görün sanırım bu da biraz meslek
hastalığı :) İşte blogumda da bu bahsettiklerimin harmanından az biraz bulursunuz diye umuyorum...